KAOS
BİLMECESİ
Hayatın ya içindesin ya
dışındasın gerçeği kasounda mısın , yoksa kendini rüzgara bırakabilenlerden
misin?
İşte insanoğlu sadece
ikiye ayrılır aslında: İlki kendini oldum olası tatmin edemez, hep bir savaş,
hep bir çekişmece içinde, diğer grup insanlar ise çoktan yaşam sırrını çözmüş
bir ermiş misali, öylesine huzurlu,
öylesine sakin bir hayat sürerler ki.
Şimdi bir de olaya şu
açıdan bakmak lazım: Neresindesin hayatın, maddiyat mi seni yönetiyor, yoksa
maneviyat mı?
Yaşamın kıyısından mı
geçiyorsun, yoksa dalgalarla boğuşurken , hiç yaralanmadan mı çıkıveriyorsun kıyıya dimdik. Asıl yaşam zevki: dalgalarla verdiğin mücadelede kendine
ne kattığındadır. İlla bir maddiyat, illa bir çıkar aramadan hayatta, sana verebildiği huzuru
bulabilmektir. Bazen, hatta çoğu zaman, hayal kırıklıkları, zorluklar, verilen
mücadeleler seni, bir çok şeyden yıldırmaya soğutmaya çalışacaktır. Ama işte
tam da burda önemli olan, verdiğin ve ya verecek olduğun savaşta, yeniden
dimdik, hem de daha da güçlü olarak ayağa kalkabilmektir.
Bazı anlar gelir ki tam
pes ettim dersin, yok bir daha denemeye gücüm kalmadı, ama pes etmek midir,
kolay olan, yoksa devam edebilmek midir?
Dalgalar da rüzgar da
biz şekil verebildiğimiz sürece bize zarar verebilir. İnsan olarak aslında öyle
güçlü bir makinayız ki. Kimse akıl sır erdiremez. Herşeyi yapabilecek güce
sahip olup, herşeyi bir anda yok edebilecek
de güç içimizdedir tümüyle.
Ayaklar yere sapasağlam
bastığı sürece, beyin de peşinden koşar gelir, cesaret alır başını, en ön
sıradan gider, bir bakmışsın aslında en zor sandığın şey, senin için adeta en kolay oyun. En temel
taşlar içimizde, baştan yönetecek olan, sırayla taşları sıraya koyup, oyunu en
güzel şekilde oynayacak olan da biziz. Yaşayacağımız en basit kasrgada hasar
almadan gemiyi kıyıya yanaştıracak olan kaptan da biziz, ona yardım eden miço
da, içindeki yolcuları kıyıya taşıyacak olanda. Tüm görevler aslında içimizde
sırasıyla dağılmış vaziyettetir. Yeri gelir o işin ustası da olmalı, işçisi de
olup, sonra ortaya baş yapıtı çıkaran da. Hatalar olmayacak mı, elbette olacak,
olacak ki, herşey daha sağlam olsun. Yapılan bir küçücük hata, sonra dan ortaya
çıkabilecek büyük sorunların
çözümleyicisidir. Deneyimlerimizdir hayatımıza şekil veren, biçimlendireni
tadıdır, tuzudur. Her ne olursa olsun, sonuçlardan en az hasarda kafamızı
çıkarıp da göğe bakabildiğimizde yıldızların aslında hep senin için parladığını
farkettiğinde, içindeki huzura kavuşabildiğindir.
Huzuru yakaladın mı, sakın bırakma....
Huzuru yakaladın mı, sakın bırakma....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder